YÖRESEL
![]() tarih köyler maniler durgadun aba bartın evleri BARTIN YÖRESİ YEMEKLERİ Malzemeler : |
![]() • 5 kaşık mısır unu |
Hazırlanışı :
|
||
1) Tencerenin içine su + süt karışımı ve mısır ununu koyup iyice karıştıralım. |
Yumurtalı İsput (Bartın)
1 kg. ısbut,
100 gr. margarin,
3-4 adet yumurta,
2 baş soğan,
50 gr. kıyma veya pastırma,
yeterince tuz ve karabiber.
Isbutlar iyice yıkanır, atık kısımları kesilip ayıklandıktan sonra 2 cm. uzunluğunda olabilecek şekilde doğranır. Tencereye konulan ısbutların üzerini örtecek kadar su konularak ateşte pişirilir. Haşlana ısbutlar ılıyınca avuç içinde sıkılarak başka bir kaba alınır. Ayrı bir tencerede de yağ eritilerek önce doğranan soğanlar kızarıncaya kadar birlikte kavrulur. Bu kez diğer kaptaki ısbutlar soğan veya kıyma tenceresine konularak birkaç dakika daha kavrulduktan sonra içine yumurtalar kırılıp yeterince tuz ve karabiber ilave edilerek karıştırılır.Yumurtalar pişince yemek ateşten indirilir. Sıcak olarak servis yapılır.


Pumpum Çorba
Yöre Mutfağı
Bartın mutfağı ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda tespit edilen 100'den fazla yemek çeşidi yöre mutfağının zenginliğini açıkça ortaya koymaktadır. Ancak, kentleşme sürecinin beslenme kültürünü de değiştirdiği, geleneksel mutfağı hemen hemen unutulmaya yüz tuttuğu ve Bartın'a özgü olmasa da Karadeniz mutfağının tipik özelliklerini taşıyan bazı yemeklerin Bartın mutfağının da baş yemekleri olduğu söylenebilir.
Burada Bartın mutfağının tüm yemek çeşitlerini ve yemek tariflerini ayrı ayrı açıklama olanağı olmadığından genel bir değerlendirme yapılarak yöresel yemeklerden bazılarının tariflerini vermek daha uygun olacaktır.
Tatlı Börek
Bugün Bartın mutfağında geleneksel olarak hamur işi, sebze yemekleri ve balık, beslenmenin temel ürünlerini oluşturur. Özellikle, kışlık, yazlık yiyecek gibi ayrımlar ve çeşitler azalsa da geleneksel kış yemekleri için, yöre ürünlerinden yazdan hazırlanan kışlık erzaklar arasında kavurma, sucuk, bulgur, domates ve fasulye kurusu, erişte, kuru yufka, keşkek, tarhana, pekmez, reçel, turşu, marmelat ve komposto ile sebze konserveleri önemli yer tutar.
ÇORBALAR: Pumpum, keşkek, ovmaç, öğre, lahana(kışlık), tarhana(kışlık), hamsi(kışlık).
TATLILAR VE BÖREKLER: Zırva, sütlaç, delioğlan sarığı, deliklişile böreği, su böreği, kabak burması böreği, tatlı börek, pirinçli mantı, incir doldurma tatlısı.
ZETİNYAĞLILAR VE DOLMALAR: yaprak dolması, biber dolması, kabak dolması, domates dolması, patlıcan dolması, enginarlı bakla.
FOLKLÖR
Folklor Ekibi
Bartın halk kültürünün vazgeçilmez öğeleri açısından seçkin bir yere sahiptir. Yöre insani toplumsal değişimden nasibini alsa da gelenek ve göreneklerini, halk oyunları ve müziğini, giyimini, el sanatlarını ve mutfak kültürünü günümüze taşımasını bilmiş, bu değerleri dostluk ve sevecenlik, dayanışma, mizah ve eğlenceyle, kısaca folklorik öğeleri özgün yaşamıyla bütünleştirmiştir.
Bartın halkı işinden arta kalan zamanlarını yazın plajlarda, mesire yerlerinde, avcılık ve diğer sportif faaliyetler ve sosyal etkinliklerde; kışın sinema, tiyatro, kapalı eğlence yerleri, komşu ve yakın dost toplantılarındaki çeşitli eğlencelerle geçirir.
Bartın şivesi, kültürel zenginliğimizin göstergesi olan yöresel şive özelliklerimiz açısından da ilgi çekicidir. Bartın'Iı, günümüzde yazım ve anlatım dilimizi en iyi şekilde kullanırken, yöresel şiveyle konuşmaktan da ayrı bir zevk alır. İsteğini; bazı kelimeleri kısaltıp, bazı kelimeleri uzatarak, bazen de yöreye özgü kelimelerle yöresel tarzla anlatır.
Eski Bartın Evi
Yörede, "Almak, Alıvaram; Vermek, Vercem; Gitmek, Gidiyom; Getirdim, Getidim; Götürdüm, Götüdüm; Annen-Baban, Anay-Bubay" diye söylenirken Amca'ya da "Emmi" denir. Bazen de "Toptallasında oturcak yer kalmamış, her yer lembellek dolu" da olduğu gibi yöresel kelimeler kullanılır
Toptallası : Top tarlası, top sahası, stadyum
Lembellek : Boşluk kalmayacak şekilde
Ösger : Rüzgar
Madaf : Aranılan, beğenilen
Marta : Gizliliği kalmamış, değerden düşmüş
Mazak : Çok ham, olmamış meyve
Lomlom : Herkese karşı kırıcı olan, lafını bilmeyen kişi
Kıyırdam : Sözüne pek güvenilmeyen, hafif kadın
Mesmüs : Elinden iş gelmeyen, ağzı laf yapmayan kişi
Uskufa Yelek
Geleneksel Giysiler ve El Sanatları:
Günümüzde geleneksel giysilerin özgün biçimlerine ancak düğünlerde ve benzeri etkinliklerde rastlanır. 200 yıllık Bartın mahalli kıyafetlerinin geleneksel özellikleri, erkek giyiminde; tamamen kaybolmasına rağmen, bayan giyiminde ve takılarda nispeten yaşamaktadır.
Erkek giyimi: Bol ağlı pantolon, yelek, yakasız mintan ve kuşaktan oluşurdu.
Bayan giyimi: Genç kızlarda, uskufa veya kutnu yelek, ipek göynek, şalvar, tombalık kemer ile tel Kırma veya çatku yazma ve üstüne değerli mücevherlerden oluşan taçla karakterize edilir. Kadınlarda ise göynek,şalvar ve zaman zaman da eski desenleri taşıyan yazmadan oluşur.
Uskufa Yelek: Sarı zeminli parlak kumaştan, üzerine gül, karanfil, lale ve badem gibi çiçek veya baklava motifleri işlenerek yapılır. Topuklara kadar uzanan kolsuz yelektir. Ön açık, belden iki kanca ile iliklenir. Eteğin iki yanı da birer yırtmaçlı olup, omuz başlarına 10'ar adet siyah püskül bulunur.
Kutnu Yelek: Uskufa'nın bele kadar kasasıdır. İçliğin üstüne giyebildiği gibi uskufanın üstüne de giyebilir. Yaka ve omuz kenarları kalın sırmalı şeritlerle, ön kısmı da göğüs altına kadar altına sırma ve ipliklerle süslenir.
Tel Kırma
Telkırma Yazma: 17. Yüzyıldan günümüze gücünden hayli yitirerek de olsa ulaşabilen el emeği Telkırma, dokuma siyah veya beyaz tül üzerine gümüş tel işleme olarak yapılmaktadır. Yüzyılların karakteristik desenlerinin işlendiği Telkırmalar, ülkemizde sadece Bartın'da üretilmekte, adını işleme sırasında kullanılan gümüş telin elle kırılarak koparılmasından almaktadır. Her zaman özel günlerde mevlitlerde kullanılır. Her türlü balolarda da omuza şal olarak alınır.
Bartın halkının yerli zevkinin ve yaratıcı gücünü, 17.yy'dan günümüze önemini oldukça yitirerek ulaşabilen el işlemelerinde bulmak mümkündür. Tarihi, 17 yy'a dayanan agaç oymacılığı, bugün Amasra ve köylerinde sürdürülmektedir.
Bartın'dan Tavuklu Börek
Bu böreği davetsiz misafir'den öğrenmiştim. bence muhteşem bir tadı var, tatmayanlar acilen denesin. Haşlama tavuk ve sadece yufka ekmekten öylesine güzel bir lezzet oluşuyorki, eminim gözdeleriniz arasına girecek bir börek.
MALZEMELER: 4 kişilik
- 3-4 adet tavuk butu
- 4 tane yufka ekmek
- İsteğe göre tereyağ
- Tuz, karabiber
YAPILIŞI:
- Tavuk butkarı haşlanır, suyu süzülüp kemiklerinden ayrılır.
- Uygun bir tepsinin altı ,tereyağıyla iyice yağlanır.
- Süzülen tavuk suyu (sıcak olmalı) büyükce bir tepsiye dökülüp, yufkalar (tepsiden büyükse kırarak aypın) tavuk suyunda arkalı önlü ıslatılıp tepsiye dizilir.
- Asıl tarifinde her kata tereyağ gezdiriliyor, ama ben kullanmıyorum.
- Yuflalar bitince en üstünede yağ sürülüp, fırının sadece alt katı açılır tepsi fırının tabanına yerleştirilir.
- Yufkaların altı kızarınca, tersi çevrilip üstüde kızartılır.
- Fırından alınan yıfkaların üzerine kalan tavuk suyu gezdirilir, tavuk etleri didiklenip üzerine dizilir.
Özelliği elle ve mutlaka yanında yoğurtla yenmesi. Yufkadan bir iki lokmalık parçalar koparılıyor ve arasına tavuk eti konarak yeniyor. Yemesi biraz zor alışmayan için ama, tadını alınca on parmakla dalıyorsunuz yemeğe:)
Ben piza gibi büyükce dilimlere kesiyorum, isteyen tepsiden isteyen tabakta yiyor.
Bartın Mutfağı
Bartın mutfağı ile ilgili olarak yapılan araştırmalarda tespit edilen 100’den fazla yemek çeşidi yöre mutfağının zenginliğini açıkça ortaya koymaktadır. Ancak, kentleşme sürecinin beslenme kültürünü de değiştirdiği, geleneksel mutfağın hemen hemen unutulmaya yüz tuttuğu ve Bartın’a özgü olmasa da Karadeniz mutfağının tipik özelliklerini taşıyan bazı yemeklerin Bartın mutfağının da baş yemekleri olduğu söylenebilir.
Bugün Bartın mutfağında geleneksel olarak hamur işi, sebze yemekleri ve balık, beslenmenin temel ürünlerini oluşturur. Özellikle, kışlık-yazlık yiyecek gibi ayırımlar ve çeşitler azalsa da geleneksel kış yemekleri için, yöre ürünlerinden yazdan hazırlanan kışlık erzaklar arasında kavurma, sucuk, bulgur, domates ve fasulye kurusu, erişte, kuru yufka, keşkek, tarhana, pekmez,reçel, turşu, marmelat ve komposto ile sebze konserveleri önemli yer tutar. Bartın’da yapılan bazı yöresel yemekler;
PİRİNÇLİ MANTI
Malzemeler ve Ölçüleri (15 Kişilik): İç Malzemesi: 2 su bardağı pirinç, ½ su bardağı yağ, ½ kg. kıyma, 2 adet orta boy soğan, tuz, karabiber.
Hamur Malzemesi: ½ kg. un, 2 adet yumurta, 1 tatlı kaşığı yuz, yeteri kadar su, 1 pk. etsu veya aynı oranda kaynatılmış kemik suyu.
Hazırlanışı: Bir tarafta bir tencere içersinde 2 kaşık margarin yağı ile soğanlar hafifçe börttürülür, daha sonra kıyma katılarak kavrulur. Yıkanıp hazırlanan ve az haşlanmış pirinç tencerenin içine konur ve 1-2 dk. kadar birlikte kavrulur. Daha sonra içine 2 bardak su katılır, 1 tatlı kaşığı tuz ilave edilir ve 1 çay kaşığı karabiber serpilip karıştırılır ve kapak yine kapatılır.
Hamurun Hazırlanışı: Unun içine 2 yumurta, 1 tatlı kaşığı tuz konulur, su ile kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yapılır. Hamur iki parçaya bölünerek her parçası 2-3 mm. incelikte açılır. Bu hamurlar 7-8 cm.lik kareler halinde kesilir. Hazırlanan pirinçli içten, kareler halinde kesilen her hamurun ortasına yarım kaşık kadar konur. Hamurların dört ucu sırayla için üzerine doğru köşelerden kapatılır (Yada dört ucu ortada birleştirilir).
Fırın tepsisi bir miktar margarin yağı ile yağlanır, hazırlanan parçalar katlanan kısımlar üste gelecek şekilde tepsinin içine yerleştirilir. Üzerine fırça ile sıvı yağ sürülür (veya ocakta alt tarafı kızınca, alt üst edilerek iki taraf kızartılabilir). Kızaran mantılar fırından çıkarılınca daha önce kaynatılan kemik suyundan mantıların üzerini örtecek kadar konur. Tekrar yarım ateş üzerinde, mantılar suyunu çekinceye kadar pişirilir. Sıcak olarak servis yapılır (Mantılar önceden hazırlanıp, yeneceği zaman suyu konup ateşte pişirilebilir.
PUMPUM ÇORBASI
Malzemeler ve Ölçüleri (6 Kişilik): 10 yemek kaşığı mısır unu, 150 gr. margarin veya 1 fincan zeytinyağı, 50 gr. kıyma, pastırma veya sucuk, 2 dilim ekmek, 6 su bardağı su, 1 yemek kaşığı salça, 1 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar peyniri, 1 tatlı kaşığı tuz ve karabiber.
Hazırlanışı ve Sunum: Bir tencereye mısır unu ve su konularak karıştırılır. Ateşe konulup bir süre kaynatılmaya devam edilir. Ayrı bir tavada da kıyma ile küp şeklinde doğranmış 1 dilim ekmek yağda kavrulur ve kaynamakta olan çorbanın içine katılır (Arzu edilirse bir su bardağı süt ilave edilebilir. Süt ilave edilecekse un bir kaşık artırılır). Tuz ve karabiber konulup bir süre daha kaynatıldıktan sonra ateşten alınır. Üzerine, küp küp doğranıp yağda kızartılan ekmek ile salçayla yapılan sos ve rendelenmiş kaşar peyniri serpilerek sıcak servis yapılır.
YUMURTALI ISBUT
Malzemeler ve Ölçüleri(6 Kişilik): 1 kg. ısbut, 100 gr. margarin, 3-4 adet yumurta, 2 baş soğan, 50 gr. kıyma veya pastırma, yeterince tuz ve karabiber.
Hazırlanışı ve Sunum: Isbutlar iyice yıkanır, atık kısımları kesilip ayıklandıktan sonra 2 cm. uzunluğunda olabilecek şekilde doğranır. Tencereye konulan ısbutların üzerini örtecek kadar su konularak ateşte pişirilir. Haşlana ısbutlar ılıyınca avuç içinde sıkılarak başka bir kaba alınır. Ayrı bir tencerede de yağ eritilerek önce doğranan soğanlar kızarıncaya kadar birlikte kavrulur. Bu kez diğer kaptaki ısbutlar soğan veya kıyma tenceresine konularak birkaç dakika daha kavrulduktan sonra içine yumurtalar kırılıp yeterince tuz ve karabiber ilave edilerek karıştırılır.Yumurtalar pişince yemek ateşten indirilir. Sıcak olarak servis yapılır.
KABAK BURMASI
Malzemeler ve Ölçüleri(12 Kişilik): 1 kg. un, 1 adet yumurta, ½ tatlı kabak(Orta boy), 1 kase ceviz içi, 1 paket margarin, 2 kg. şeker, ½ limon.
Hazırlanışı: Önce un içine bir yumurta kırılıp yeteri kadar su ile yoğrularak kulak memesi yumuşaklığında özlü bir hamur elde edilir. 10 dakika bekletildikten sonra beş eşit parçaya bölünen hamurdan yufkalar açılıp örtü üzerine yayılır.
İç malzemesi: Kabağın kabukları soyulup içi temizlendikten sonra kalın bir rende ile rendelenir. Kabağın içine havanda dövülen ceviz içi ve bir bardak toz şeker katılıp karıştırılarak hazırlanır. Daha sonra, ilk açılan yufkadan başlanarak hazırlanan iç malzemesi (beş yufkaya eşit miktarda) yufka üzerine serpilir. 4 eşit parçaya bölünen yufka, el ile uç kısmından başlayıp biraz sıkıca bükülüp rulo biçimine getirilir. Önceden yağlanan tepsi yada siniye ortasından başlamak üzere daire şeklinde sararak yerleştirilir. Diğer yufkalarda aynı şekilde tepsiye dizilir.
Daha sonra üzerine fırça ile erimiş yağ sürülür ve fırına verilerek rengi pembeleşinceye kadar pişirilir. Daha önce, şekerin bir tencere içinde dört-beş bardak suyla ateşte 5-10 dk. eriyinceye kadar kaynatılıp karıştırılması, içine de yarım limon suyu sıkılmasıyla elde edilen ve soğutulan şerbet tepsi üzerine gezdirilir. Üzerine bir bez örtülerek şekerin çekmesi sağlanır. Daha sonra servis yapılır.
AMASRA SALATASI
Kullanılan Malzemeler: Salatalık, domates, havuç, kuru ve yeşil soğan, marul, kırmızı lahana, yeşil biber, piyaz, maydanoz, çükündür, roka, turp, semizotu, dereotu, nane, karışık turşu, limon, sirke, tuz ve zeytinyağı.
Hazırlanışı: Tarifini veremiyoruz; çünkü bunu sadece 5 kişi biliyor. Bartın ve Amasra da, kokusunu hissettiğiniz her balık sofrasında, adetten yada damak tadından olsa gerek o meşhur Amasra Salatası olmadan yemeğe başlanmaz. Kimine göre Osmanlıdan, kimine göre de adını aldığı Kraliçe Amastris den devralınmış bu gelenek...Yörede, en az 20 çeşit malzeme ile yapılan Amasra Salatasına meşhur dedirten ise; önce lezzeti, sonra lezzeti veren malzemelerin hazırlanış ölçüsü ve biçimi ile göze hitap etmesine gösterilen özende saklı...tarihsel...
Amasra Müzesi |
Amasra’da ilk müze 1955 yılında belediye binasının küçük bir odasında faaliyete geçirilmiştir. 1969 yılında eski ilkokul binasına taşınmıştır. Zamanla yeni bir müze ihtiyacının doğmasıyla, 1884’te Bolu kaymakamı İsmail Kemal Bey tarafından başlanan, fakat yarım kalan Bahriye mektebi 1975 yılında bakanlık tarafından satın alınarak tamamlanmış ve 30.01.1982 tarihinde Amasra Müzesi faaliyete geçirilmiştir. 2 Arkeolojik, 2 Etnografik olmak üzere 4 teşhir salonu bulunmaktadır.
1 No.lu Arkeolojik Eser Salonu: Helenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait küçük eserler sergilenmektedir. Mezarlarda bulunan gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyaları, pişmiş toprak, denizden çıkarılmış çeşitli amphoralar, testilerin yanı sıra yine aynı çağlara ait olta iğneleri, haçlar, kandiller, silahlar, kaplar, bronz heykelcikler, altın, gümüş ve bronz sikkeler sergilenmektedir.
2 No.lu Arkeolojik Eser Salonu: Helenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz Dönemine ait mermer eserler bulunmaktadır. Heykeller, heykel başları, kabartmalı mimari parçalar ve mezar stelleri sergilenmektedir.
1 No.lu Etnografik Eser Salonu: Osmanlı dönemine ait bakır mutfak kapları, silahlar, yazım takımları, şamdanlar, mühürler, kantarlar, seramikler ve yüzüklerin yanı sıra Amasra yöresine özgü ağaç çekicilik sanatını tanıtan kaplar sergilenmektedir.
2 No.lu Etnografik Eser Salonu: Osmanlı dönemine ait yörenin giysileri, Kuran-ı Kerimler, gümüş süs eşyaları, keseler, eski duvar saatleri, yatak ve yastıklar sergilenmektedir.
Salon Fotoğrafları
Müzenin bahçesinde de Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemine ait taş eserler sergilenmektedir. Bahçe Fotoğrafları
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
(Oymacılık-Süsleme ) Tarihi, 17.yy'a dayanan ağaç oymacılığı, bugün Amasra ve köylerinde sürdürülmektedir. Amasra Çekiciler Sokağı'nda ıhlamur, şimşir, dişbudak, ceviz, kiraz ve kızılağaç gibi ağaçlar kullanılarak yapılan ayetler ve güzel sözler yazılı levhalar, resim ve resimlikler,çerez takımları, isimlik, anahtarlık, kuş ve ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |